Son güncelleme
Loading...
  • Türkçe
  • English
  • Arabic
Prof. Dr. Ali Ünsal - Üroloji Uzmanı
09:00 - 18:00 Arası +90 312 287 97 01
  • türkçe
  • english
  • arabic

Üreter Taşları

Üreter böbreklerden süzülen idrarı mesaneye ulaştıran, yaklaşık 22-25 cm uzunluka boru şeklinde olan çift organdır. Üreterlerin çapı 6-7 mm’dir. Ancak normalde 3 yerinde anatomik olarak darlık görülmektedir. Birincisi böbreğin hemen çıkışında ikincisi büyük damarları çaprazladığı yerde, üçüncüsü ise mesaneye, yani idrar kesesine girdiği yerdedir. Üreter taşları genelde üreterlerde oluşmaz, böbreklerde oluşmuş taşların üreterlere düşmesi sonucu görülmektedir. Düşen taşlar genellikle yukarıda bahsettiğimiz darlıklara takılabilmektedir. Üreter taşları böbrek taşları gibi belirtisiz olmaz. Genelde böbrek (renal kolik) koliği dediğimiz ağrılar oluşmaktadır.

Belirtileri:

Genelde renal kolik şeklinde görülmektedir. Üreterlerin çapı 6-7 mm olduğu için düşen taşlar idrar akımını engellemekte ve taş belirtiler göstermektedir. Yan ağrısı, bazen karnın alt tarafına ve kasıklara yansıyan ağrı, bulantı, kusma, karında distansiyon gibi semptomlar görülmektedir.

Tanı:

anamnez ve fizik müayineden başlayarak laboratuar tahliller ve radyolojik görüntüleme yöntemleri ile tanı konulmaktadır.

USG:

Ultrasonugrafinin üreterdeki taşların lokalizasyonuna ve karında olan gaz durumuna bağlı olarak başarı durumu değişmektedir. Üreterin üst ve alt ucunda olan taşları görebilmesine karşı, orta kesimde olan taşları görebilmemektedir.

DÜSG:

Direkt üriner sistem grafisi ile üreter taşlarının tanısı çoğu zaman konulmaktadır. Ancak radyolüsen (röntgen ile görülemeyen) taşlar bu yöntemle görülememktedir.

BT:

Bilgisayarlı tomografi ile üreter taşlarının tanısı yüksek başarı ile konulmaktadır. Bu yöntemle taşın boyutu, lokalizasyonu, sertliği, böbrekte oluşturduğu hasar gibi durumlar da tespit edilebilmektedir.

Tedavi:

taşın boyutu, sertliği, üreterlerin anatomik durumu, böbreklerde yarattığı hasar durumu göz önünde bulundurularak yapılmaktadır.

Medikal ekspulsif tedavi (taş düşürme tedavisi)-

Bu tedavi genelde 5 mm’den küçük taşlara uygulanmaktadır. Bu tedavi ile üreterlerin gevşetilerek taşın düşmesini kolaylaştırmak mümkündür. Ancak taş boyutu, üreterlerin anatomik dar olması bu işi zorlaştırabilir. Böbreklerde hasar tespit edilmezse, böbrek fonksiyon testleri bozuk değilse, taş boyutu 5 mm’den büyük değilse bu tedavi 2 haftaya kadar denenebilir.

*Cerrahi tedavi: ESWL, açık ve kapalı cerrahi olarak yapılmaktadır.

ESWL (ses dalgaları ile taşkırma)-

Ses dalgaları ile taş kırmanın üreter taşlarında başarısı çok ta yüksek sayılmaz. Taşın yerleşme yeri, sertliği başarı oranlarını etkilemektedir. Bu yöntemle genelde üreter üst uçtakı taşları kırmak mümkün olmaktadır.

Açık cerrahi-

Günümüzde üreter taşları için çok nadir durumlarda uygulanmaktadır. Gelişmiş teknoloji ve aletlerle neredeyse hiç açık cerrahi uygulanmamaktadır.

URS (kapalı cerrahi)-

üreterorenoskop (URS) dediğimiz ince aletlerle idrar yollarından girilerek taşlara ulaşılır. Ve lazerle taşlar kırılarak çıkarılır. Bu işlemden sonra genelde üreterlere stent konulmakta ve 1 ay sonra stent çıkarılmaktadır. Ameliyat sonrası takip: hastalar ameliyattan sonra mutlaka kontrole gelmelidirler. Yaklaşık 1 ay sonra mutlaka stentin çıkarılması gerekmektedir. Ayrıca sonrakı dönemde taş oluşumunu engellemek için beslenme ve yaşam tarzı düzenlenmeleri gerekmektedir.