Son güncelleme
Loading...
  • Türkçe
  • English
  • Arabic
Prof. Dr. Ali Ünsal - Üroloji Uzmanı
09:00 - 18:00 Arası +90 312 287 97 01
  • türkçe
  • english
  • arabic

Çocuklarda Böbrek Taşları

Son dönemlerde çocukluk çağı taş hastalığı sık görülmeye başlamıştır. İklim değişiklikleri, haraketsiz yaşam tarzı, yetersiz sıvı alımı, uygunsuz D vitamini kullanımı vs gibi faktörler artışta önemli olmaktadır. Çocuk taşlarının önemli bir kısmında altta yatan genetik, anatomik, metabolik ve çevresel bir bozukluk vardır. Sık rastlanan metabolik nedenlere Hiperkalsüri, Hiperokzalüri, Hipositratüri, Hiperürikozüri, Sistinüri gibi durumları gösterebiliriz

Belirtileri:

Çocuklarda taş hastalığı kendisini idrar yolu enfeksiyonu, karın  ağrısı, idrarda kan olması, idrar yaparken yanma, bulantı-kusma, yan ağrısı, gelişme geriliği gibi belirtilerle gösterebilir. 

Tanısı:

Çocuklarda taş hastalığının tanısının konulması fizik müayineden başlayarak birçok laboratuar tahliller ve görüntüleme yöntemleri ile yapılır.
Laboratuar testler- sadece tanı için değil, aynı zamanda taşların tekrar oluşumunu önlemek, taş boyutunun artmasını önlemek, bozulmuş metabolik dengeyi düzenlemek için kullanılmaktadır. Kanda ve idrarda yapılan birçok testlerle taş hastalığın metabolik nedenleri, taşın tipi, taşa neden olabilen faktörler belirlenebilmektedir. Bunun için kan, spot idrar ve 24 saatlik idrar tahlilleri gerekmektedir.

Görüntüleme yöntemleri:

 USG (ultrasonografi)-  taş hastalığında ilk tercih edilen yöntemdir. Kolay ulaşılabilir olması, ucuz olması, radyasyon olmaması, invaziv olmaması ve yüksek başarı ile taşları gösterebilmesi ilk tercih olmasına nedendir.
 DÜSG (direk üriner sistem grafisi)- röntgenle görülebilen taşları göstermek için kullanılabilir.
 BT ( bilgisayarlı tomografi)- kontrastsız BT üriner sistem taşlarını saptamada çok yüksek başarı göstermektedir. Ancak radyasyon maruziyeti olması nedeniyle çocuklarda genelde USG’nin başarısız olduğu durumlarda tercih edilir. 

Tedavi:

Medikal, ESWL (şok dalga ile taşkırma) ve cerrahi tedavi olarak uygulanmaktadır. 

Medikal tedavi-

genellikle sıvı alımının arttırılması, beslenme ve yaşam tarzı düzenlenmesi, taş oluşumunu önlemek, bozulmuş metabolik dengeyi düzenlemek şeklinde olmaktadır.

ESWL-

vücut dışındakı kaynakta oluşturulan şok dalgalarının böbrekteki taşlara yönlendirilerek kırılması yöntemidir. Çocuklarda genel anestezi altında uygulanmaktadır. Taşın sertliği, boyutu, yerleşimi bu tedavi yöntemini başarısını etkilemektedir. Cerrahi tedavi- genelde kapalı yöntem olarak uygulanan URS ,RIRC ve mini PNL yöntemleri dahildir.

URS (ureterorenoskopi)-

ince aletler ile kapalı olarak idrar yollarından girilerek üreterlerde olan taşları lazerle kırma yöntemidir. Bu işlemden sonra genelde idrar yollarına stent konulmakta ve yaklaşık bir ay sonra stent çıkarılmaktadır. 

RIRC (retrograd intrarenal cerrahi)-

böbrek içindeki taşların ince, esnek aletlerle idrar yollarından girilerek kapalı olarak lazerle kırma işlemidir. Bu işlemden sonra genelde idrar yollarına stent konulmakta ve yaklaşık bir ay sonra stent çıkarılmaktadır. Bu tedavi genelde böbrekteki taşların boyutu 2 cm’den küçük olduğu hallerde uygulanmkatadır

Mini PNL (perkutan nefrolitotomi)-

böbrekteki taşları karnın yan duvarından yaklaşık bir cm’lik delikle  girilerek lazerle kırılması işlemidir. Bu tedavi böbrekteki taşların boyutu 2 cm’den büyük olduğu hallerde uygulanmaktadır

Ameliyat sonrası takip:

Hastalar ameliyattan sonra mutlaka kontrole gelmelidir. İşlem sırasında konulan stent mutlaka 1 ay sonra çıkarılmalıdır. Ayrıca sonrakı kontrollerle yeni taş oluşumu izlenmeli ve önlenmelidir. Bunu için urolog ve pediatrik nefrolog takibi gerekmektedir.